2020-Yaşama Tutun - Çocukların Kurumsal Bakım Sürecinde ve Sonrasında Hak İhlalleri Raporu 12 Mayıs 2025, 14:11

Her bir çocuğun kendini gerçekleştirmesi ve yapabilir olması; eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürmesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’ye (ÇHS) taraf olan devletlerin taahhütü altındadır. Bu taahhüt, bir çocuğun ayırım görmeden yaşama ve gelişmesi, hakkındaki kararlara katılımı ve yüksek yararının gözetilmesi konularına tehdit bulunması durumunda, çocuk koruma sistemini harekete geçirmeyi ve özel önlemler alınmasını gerektirmektedir. Özel önlem alınması gereken alanlardan biri ebeveyn bakımından yoksun olan veya yoksun kalma riskiyle karşı karşıya bulunan, alternatif bakım ihtiyacı olan çocuklardır. Bu Projemizde Çocukların Kurumsal Bakım Sürecinde ve Sonrasında Hak İhlalleri incelenmiş ve rapor haline getirilmiştir.
Hazırlanan Rapor BM Çocuk Hakları Komitesi 93. Oturumuna gönderilmiştir.
Yaşama Tutun Raporu - Türkçe Tıklayınız
Yaşama Tutun Raporu-İngilizce Tıklayınız
Yaşama Tutun İzleme Çalışması ile devlet koruması altında iken reşit olmadan mahkeme kararı ile koruma kararı kaldırılan 51 çocuk ile ilgili reşit olduklarından sonra istihdam hakkı özelinde açtıkları davalarla ilgili 74 mahkeme kararı incelenmiştir. Kararlar 25 ayrı ilden olmak üzere 42’si İdare Mahkemesi, 4’ü Bölge İdare Mahkemesi, 2’si Asliye Mahkemesi, 3’ü Aile Mahkemesi, 3’ü Çocuk Mahkemesi, 5’i Danıştay ve 15’i Yargıtay’da verilmiştir. Kararlarda öne çıkan değerlendirme; bakım döneminde ve sonrasında yeterli izleme ve değerlendirme yapılmayan çocuk için, mahkemeye eksik ve kusurlu sosyal inceleme raporları hazırlandığı ve mahkemelerin noter gibi tek taraflı kararlar ile koruma kararlarını kaldırıldığıdır. Bunun dışında da bakım süresi ve sonrası izleme ve değerlendirme uygulamaları, personel sistemi ve adalet mekanizmasındaki aksaklıklar öne çıkmıştır.
Kararlar üzerinde yapılan değerlendirmede devlet koruması altında iken reşit olmadan mahkeme kararı ile koruma kararı kaldırılan kişiler hakkında;
- Koruma altına alınma sebeplerinin göz ardı edildiği,
- Bakım sonrası için bireysel planların yapılmadığı, sürece çocukların hazır olmadığı ve bakım sonrası izleme faaliyetlerinin yürütülmediği,
- Çocukların aileye dönüş süreçlerindeki koruma kararları kaldırılırken tek taraflı eksik ve kusurlu sosyal inceleme raporları hazırlandığı,
- Eksik kusurlu ve dayanaktan yoksun olarak hazırlanan sosyal inceleme raporlarının hazırlanması ve süreçteki personel hataları,
- Koruma kararlarının kaldırılmasında gerekçe olarak gösterilen kurumdan “kaçak” olma durumu konusunda önleme veya çocuklara uygun kuruluşlar oluşturulması konusunda çalışmaların yetersiz olduğu,
- Çocuk dostu adalet sisteminin işlemediği,
- Çocuklarla ilgili kararların dosya üzerinde inceleme yapılarak hüküm altına alındığı,
- Çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkının tanınmadığı,
- Çocuğu etkileyen adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci yoluyla dinlenilmesi fırsatı tanınmadığı,
- Çocuklarla ilgili çalışan personel ve profesyonellerin yetkinliğinin yetersizliği
- Çocuğun devlet tarafından sağlanan özel koruma ve yardım görme haklarından mahrum edildiği
görülmüştür.
Tespit edilen sorunlar mevzuatın, örgütlenmenin ve uygulamaların, BM ÇHS’nin ebeveyn bakımından yoksun olan çocukların alternatif bakımı ile ilgili 20. madde, bakım veren kurumların ve bakım kararının düzenli değerlendirilmesi ile ilgili 25. madde ve BM Genel Kurulunda kabul edilen Çocukların Alternatif Bakımına İlişkin Esaslar doğrultusunda gözden geçirilmesi ve güçlendirilmesi gerekliliğine işaret etmektedir. Bu bağlamda bütüncül ve hak temelli bir çocuk koruma sistemi oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla istihdam hakkı bağlamında yaşanan temel sorunların giderilmesi, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması; uygulamanın, uygulayıcıların ve mevzuatın güçlendirilmesi yönünde geliştirilen öneriler aşağıdadır.
Mevzuatın Güçlendirilmesine dair Öneriler
Ebeveyn bakımından yoksun olan veya olma tehlikesi ile karşı karşıya olan çocuklar bakımından, ÇHS’nin bir gerekliliği olarak oluşturulan ve BM Genel Kurulu tarafından karara bağlanan Alternatif Çocuk Bakımıyla İlgili Ana Esasların, yasalara geçirilerek ilgili düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
- Söz konusu değişiklikler yapılana kadar yurttan izinsiz ayrılarak veya izin süresi sonunda yurda dönmeyerek kaçak durumuna düşen çocukların koruma kararlarının kaldırılması ile ilgili Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 2012/15 nolu genelgesinin acilen kaldırılması gerekmektedir.
Sosyal İnceleme Raporları Sürecine dair Öneriler
- Çocukların korunma ihtiyacına yönelik değerlendirmenin zeminini sağlayan sosyal inceleme raporları çocuğun yüksek yararı gözetilerek yeterli ve yetkin bir şekilde hazırlanmalıdır. Çocuğun yaşamını etkileyecek önemli kararlarda (koruma kararının kaldırılması gibi…) inceleme raporları bağımsız bir uzman heyet tarafından tekrar gözden geçirilmelidir. Koruma kararı kaldırılarak ailesine teslim edilecek çocuğun aile fertlerinin ekonomik, sosyal ve psikolojik durumları çocuğun koruma altına alınış sebepleri ile ayrıca çocuğun eğitim durumu, aileye dönüşünün ortaya çıkaracağı fayda-zarar dengesi gözetilerek ve çocuğun görüşü alınarak sosyal incelenme raporları hazırlanmalıdır.
Bakım Süresince ve Sonrasında İzleme ve Değerlendirme Sürecine dair Öneriler
- Gerek koruma kararı altındaki çocukların gerekse hakkındaki koruma kararı kaldırılan çocukların izleme ve değerlendirme çalışmalarının işlevinin arttırılması gerekmektedir. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Minimum Standartlar İzleme ve Değerlendirme Programının Uygulanmasına Dair Yönergenin çocuğun yüksek yararı ilkesince tekrar gözden geçirilmesi ve uygulanmasının çeşitli denetim mekanizmalarıyla takip edilmesi önem arz etmektedir.
- BM Genel Kurulunda kabul edilen Çocukların Alternatif Bakımına İlişkin Kılavuzu’nda belirtilen kararların ilgili yasal düzenlemeler ile uyumlaştırılması ve Sivil Toplum Örgütleri ile birlikte etkin bir uygulama sürecine girilmesi gerekmektedir.
- Programının Uygulanmasına Dair Yönergenin çocuğun yüksek yararı ilkesince ve BM Çocukların Alternatif Bakımına İlişkin Kılavuzu kapsamında tekrar gözden geçirilmesi ve uygulanmanın çeşitli denetim mekanizmalarıyla takip edilmesi önem arz etmektedir.
- Bakım sonrasında izleme ve değerlendirme, kuruluş tarafından en az 3 yıl çocuk ile irtibat sağlanarak 3 er aylık periyotlarda raporlanmalıdır. Ayrıca iş, sosyal hayat ve aile hayatı konularında sürekli destek sağlanmalı ve taşrada bakım sonrası izleme birimleri kurulmalıdır
- BM Genel Kurulunda kabul edilen Çocukların Alternatif Bakımına İlişkin Esasların 55 nolu kararında belirtildiği üzere; çocuklara alternatif bakım vermek ile görevli tüm kuruluş ve bireylerin yetkili makam tarafından düzenli olarak izlenmesi ve incelenmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla, bakım sağlayıcıların profesyonel ve etik uygunluğunu değerlendirmek ve akreditasyonları, izlenmeleri ve gözlemlenmeleri için uygun kriterler geliştirmelidir.
- Çocuk haklarını yaygınlaştırmaya ve korumaya çalışan kuruluşlar, kurumlar ve organizasyonlar başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının izleme sürecine tam olarak katılımı sağlanmalıdır. Özellikle devlet korumasında kalmış gençlerin kurduğu STK’lar ile iş birlikleri geliştirilmelidir.
- Devlet korumasında kalan çocukların ebeveynleri ile ayrıca iletişim içerisinde olarak, maddi, sosyal ve psikolojik destek verilmelidir.
- Kuruluş, kamuoyundaki olumsuz algıların kaldırılması ve çocuklara özgüven aşılamak ve destek sağlamak amacıyla, devlet korumasında kalmış kişiler ve rol modeller ile irtibatı devam ettirmelidir.
Personel Uygulamaları Üzerine Öneriler
- Personel rejimi geleneksel devlet personel politikasından ayrı planlanmalı ve çalıştırılmalıdır.
- Kanun, yönetmelik ve uygulamaların gerekliliği konusunda çocuklarla ilgili çalışan tüm paydaşların bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
- Çocuklar için ve çocuklarla birlikte çalışan tüm personel yeterli profesyonel eğitime sahip olmalı ve çocuk haklarıyla ilgili sürekli eğitim görmelidir. Söz konusu eğitimlerin içeriği, eğitimi veren kişilerin uzmanlığı ve eğitim değerlendirilmesi de bağımsız uzmanlar ve komisyonlar tarafından takip edilmelidir.
- Çocuk hizmetlerinde çalışacak personel için çocuğun yüksek yararını esas alacak personel kanunu ve özlük sistemi düzenlemesi gerekmektedir. Düzenlenen yeni kanuna göre, personel alım politikası ile personel mevzuatı uygulanmalıdır.
Çocuk Adalet Sistemi Üzerine Öneriler
- Çocuk adalet sistemi çalışmalarında devlet korumasındaki çocuklara ayrı bir yer açılmalıdır. Çocuğun katılım hakkının gereklerinin yerine getirilmesi konusunda uygulama ve uygulayıcılar güçlendirilmelidir.
- Devlet bakım ve korumasında kalan bir bireyin mahkeme süreçlerinde adli yardım ile desteklenmesi gerekmektedir. Her çocuğun kendine özgü yaşam hikâyesi vardır. Adalet Bakanlığı, Baro ve ilgili STK iş birlikleri ile farkındalık arttırıcı projeler ve faaliyetler yürütülmelidir.
- Mahkemeler kuruluşların hazırladığı sosyal inceleme raporlarının yanında bağımsız araştırma yapmalı ve karşı tarafı da dinlemeli ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Çocuk Dostu Adalete İlişkin Rehber mahkemelerin her aşamasında gözetilmelidir.
DİĞER PROJELER
-
2024-Bir Kıvılcım Bir Hayat Projesi
15 Mayıs 2025, 16:08 -
2023-Olumsuz Etiketlemelere Gönüllü Mücadele Projesi
15 Mayıs 2025, 14:28 -
2019-Kurtuba Ulusal Sivil Toplum Zirvesi Sivil Toplum İyi Örnekler Sempozyumu Proje Önerisi
14 Mayıs 2025, 16:13 -
2023-Alternatı̇f Bakım İzleme ve Savunuculuk Çalışma Projesi
14 Mayıs 2025, 01:35 -
2022- Siber Saldırılar ve Çocuk Olmak Projesi
14 Mayıs 2025, 00:48 -
2019-Aynı Yolda Birlikte Yürüyelim Projesi - Ağ Oluşturma
14 Mayıs 2025, 00:35 -
2020-Yaşama Tutun - Çocukların Kurumsal Bakım Sürecinde ve Sonrasında Hak İhlalleri Raporu
12 Mayıs 2025, 14:11 -
2020-Çocuklarımız Dijitalleşiyor Projesi
12 Mayıs 2025, 13:42 -
2019-Gelecek Bizleriz Projesi Rol Model Çalışması
12 Mayıs 2025, 13:20